11 Ağustos 2013 Pazar

Hıçkıra Hıçkıra...

         
 
        Yine yarım bıraktığım bi kitabın ardından bakıyorum. Hüzünle, garip bi alışmışlıkla… Normalde asla başladığım bi kitabı filmi yarım bırakmam. Ama son bi senedir hayatım daha da bi değişti. Artık normal olmadığımı biliyorum. Hayır belki de normal olan budur da ben daha yeni farkına varıyorum. Ama kesin olan bi şey var ki değiştiğim koca bi gerçek. Sanki daha yeni yeni eşcinsel olduğunu fark eden bi genç gibiyim. Karmakarışık… Kabullenmekle inkar etmek arasında kalmış, ne yapacağını bilmeyen bi genç gibi.
            Yazmakla, anlatmak arasında kalıyorum sık sık. Eskiden hep yazardım kimsesizliğimi yazardım en çok da. Anlatmak isteyipte anlatamadıklarımı yazardım. Artık yazmıyorum daha çok anlatıyorum. Bi sevgilim olduğu için bence her şeyimi ona anlatıyorum çünkü. Şu an yazmamın sebebiyse ya yazmayı özlememdir ya da sevgilimin uyuyo olmasıdır J Sevgilim uyurken anlaşılan yazmalıyım.
            Tekrar geri dönersek bugün çok hüzünlüyüm, yüzüm gülüyo ama içeriden çok düşünceliyim. Şu satırları yazarken bile zaman zaman durup düşüncelere dalıyorum. İçimde ki o ağlama isteğini bastırıyorum. Sebepsiz hiç yoktan ağlamak istiyorum. Hüngür hüngür bi köşede kimsenin haberi olmadan. Hıçkıra hıçkıra…
            Şu hiç başlayamadığım psikolojik romanlara başlamak istiyorum. Kendimden bi şeyler bulup sürüklenip gitmek istiyorum. Umarsızca özgürce… Renkli hayatıma biraz siyah biraz beyaz katmak istiyorum. Sonra yazmalarım çok olsun istiyorum. Bi gün sevgilim bana neden bana hiç şiir yazmıyosun dedi. Halbuki bilmiyodu benim yalnız olduğum zamanlar yazabildiğimi. Bende sen varsın diye yazamıyorum dedim. Biraz düşündü anlam veremedi ondan soğuduğumu sandı. Oysa o varken ben çok mutluyum. O varken yazmak bi hiç çünkü ona anlatıyorum zaten varımı yoğumu. İçim kolayca rahatlıyo… Çünkü yalnız değilim, çünkü hayatımda o var. Sonra konuşmamız devam etti. Sana şiir yazmamı istiyosan beni terketmen gerekir diyorum. Kabul ediyor. Yalancıktan seni terkediyorum diyo. Hadi şiirimi yaz… Yazıyorum. Kısacık bi şiir. Ne de olsa yalancıktan bi şiir. Sonra tekrar sevgili oluyoruz, sanki ayrılmışız gibi J

              Tekrar özgürlüğüm aklıma geliyor. E az kaldı diyorum kendi kendime. Artık bu şehirden kurtuluyorum diyorum. Üniversiteye başlıyorum, istediğim şehire gidiyorum, özgürlüğüme… Babam eskiden çok moderndi çok da severdim ama şu iki sene içinde bi şey oldu haddinden fazla gelenekçi oldu, haddinden fazla muhafazakar oldu. Son iki senedir babam babam değil. Artık herşeye kızan bağıran bi adam. Sanki artık geri kafalı. Şaşıp kalıyorum. Açıkçası sanırım artık eskisi kadar sevmiyorum. Bu çok üzüyo beni. Eski babamı istiyorum… Bazen beni karşısına alıp ahlaktan dem vuruyo. Akıl vermeye çalışıyo taktir ediyorum ama neden bu kadar zamandan sonra bilmiyorum. Artık nerdeyse beş vakit namazında bi insan beni de namaza çağırıyo hep ben kılmam diyorum, sonra tekrar o ahlak muhabbeti başlıyo. Galiba son iki senede babam eşcinsel olduğumu hissetti ondan böyle davranıyor. Bu kanıya da daha yeni vardım. Sonra arkamdan üniversite okuyacağım şehre(izmire) gelmeyi düşünüyo benim daha çok rahat edeceğim için. Gelirse asla onunla ailemle yaşamayacağımı zahmet etmemesini söylüyorum derin düşüncelere dalıyo. Benimle ne yapacağını düşünüyo gibi. Belki doğulu yerine Güneydoğulu olsaydık ve babam benden emin olsaydı öldürürdü diye düşünüyorum. Bu bugün karşısına geçip ben eşcinselim diye itiraf edersem beni öldürme ihtimalini azaltmıyor tabi. Ama artık emin değilim hiç bi şeyden hem de hiç bi şeyden… Ağlamak istiyorum sadece ağlamak. Hıçkıra hıçkıra…

31 Temmuz 2013 Çarşamba

İLK BLOG DENEYİMİM!!!

      Aslında nasıl başlayacağıma dair hiç bir fikrim yok ama yine de yazıyorum. Bu benim ilk blog deneyimim nasıl becerebilir miyim falan hiç bilmiyorum? Ama yine de bi cesaretle başlıyorum bu işe çok yakında berbat edeceğimi ne kadar çok hissetsemde.
      Öncelikle kendimden bahsetmek istiyorum kısaca. Zaten anlatacak çok da bi özelliğim yok (evet sanırsam bu ilk frikiğim :)) Klasik öğrenci tiplemesi . Önceleri büyük şehirlerde büyüyüpte sonraları bu küçük şehre(Elazığ) düşünce hafif travma yaşayan 18ine basmasına sadece 7 günü kalan bi bireyim. Kimisine içine kapanık kimisine çılgın kimisine dost kimisine ise dert ortağı. Yani adamına göre insanım :) Sınavlara giripte pek bi şey beceremeyen ki benim o buna rağmen izmiri yani büyüdüğü sevdiği şehri kazanan biriyim. Çok kötü huylarım vardır bi de. Hem de çok fenaaa.  Örnek bir karşınızda her şeyin kötü yanını gören biri var. Cool olmak için değil(gerçi bununla ne kadar cool olunabilir ki :)) bildiğiniz oricinal Vasfiye Teyzeyim ... Ahh ahh bu huyumdan neler çekiyorum sırf bu yüzden haftada en az bi defa sevgilimle kavga ediyorumdur herhalde.Sonrasına ne bileyim kara kaşlı kara gözlü bi gencim :p Müzik zevki karışık ama asla Ririsiz, Gagasız, Cem Adriansız olamayan. Mesele film kitap oluca bilimkurgudan fantastikten geçilmeyen. Doğal olarak hayal gücü bi hayli geniş ve güçlü olan biriyim. Anlık olarak konuşamayan ama düşününce döktüren bi ağza ve akla sahibim. KOÇ burcuyum koç erkeğinin taşıdığı neredeyse bütün özelliklere sahibim o yüzden şimdiden bana gıcık olan insanları hissedebiliyorum :p Şimdilik bu kadar zamanla iyice tanıyacaksınız zaten :* O yüzden kasmaya gerek yok :))) Haaa bi de an itibariyle artık 18ine 6 gün kalmış biriyim :( Yaşlanıyorum ve hala yaşayamadığım o kadar çok şey var ki. Kendimi hayattan geri kalmış hissediyorum. Al işte başladım Vasfiyeciliğe çok iticiyim yaa ama haklı değil miyim? Yaşayamadığım o kadar çok şey var ki off off. Ben de derhal şu ölmeden önce yapılacaklar listesini hazırlamalıyım.
1. En az bi defa hayatında sarhoş ol (benim gibi aşırı muhafazakar bi aileden gelirseniz böyle olur işte:)
Aslında ilk sıraya bunu koymazdım ama aklıma başka bi şey gelmedi ahahah :D
2. New Yorka git :)Gez toz dolaş :))
3. Eeee gecenin bu vakti aklıma başka bi şey gelmiyo bi de yaşayamadığım daha çok şey var diyorum yaa daha liste yapamıyorum :(
     Zamanla tamamlarız bu listeyi attık kenara şimdilik. Şu aralar kafamı meşgul eden daha büyük sorunlarım var. Üniversite için yurt, burs ve kredi üçlüsü bunları halletmeliyim şu ara evet.Ama bunlardan önce hayatımın en muhteşem bölümünü oynamalıyım. UYUMALIYIM. O yüzden bu yazı burda biter. Gerçi hiç böyle bi şeyi yazmayı düşünmemiştim ama yazdım işte :) İlk yazım için yanlışlarımı mazur görürseniz sevinirim. :*